Kurbağa Prens ve Sihirli Yolculuk
Bir zamanlar, uzak bir krallığın kenarındaki derin bir ormanda yaşayan genç bir prens vardı. Bir gün, saray bahçesinde oynarken kötü bir cadının lanetiyle kurbağaya dönüştü. Artık bir kurbağa olarak yaşamak zorundaydı ve kendisini kimsenin fark etmeyeceğinden korkuyordu.
Günler geçtikçe Kurbağa Prens, ormanın içinde saklanmaya başladı. Ama bir sabah, güneş ışıkları yaprakların arasından sızarken karşısına zarif bir Peri çıktı. Peri’nin altın rengi saçları vardı ve elinde ışık saçan küçük bir değnek taşıyordu. Kurbağa Prens, Peri’ye olanları anlatınca Peri ona umut dolu bir gülümseme ile baktı.
“Merak etme sevgili prens,” dedi Peri. “Bu laneti bozmak mümkün. Ama önce uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkman gerekecek. Ormanın en derin noktasında yaşayan Bilge Yaşlı Adam’ı bulmalısın. O sana ne yapacağını söyleyecek.”
Kurbağa Prens biraz korktu, çünkü orman çok büyüktü. Ama Peri, yardım etmesi için ona sihirli bir at verdi. Bu at, beyaz tüylü, gözleri parıldayan ve konuşabilen bir attı. “Merhaba prens,” dedi sihirli at. “Korkmana gerek yok, seni güvenle götüreceğim.”

Kurbağa Prens, sihirli atın sırtına atladı ve birlikte ormanın derinliklerine doğru yola çıktılar. Yol boyunca dev ağaçlar, nehirler ve gizemli mağaralarla karşılaştılar. Bazen kurbağa olmak zordu; uzun dilleri ve küçük bedenleriyle hareket etmek kolay değildi. Ama sihirli at, ona cesaret veriyordu.
Günler sonra, en sonunda ormanın en eski ağacının altında yaşayan Bilge Yaşlı Adam’ı buldular. Yaşlı adamın sakalları yerlere kadar uzanıyordu ve gözleri sevgiyle doluydu. Kurbağa Prens başından geçenleri anlattı. Bilge Yaşlı Adam uzun uzun düşündü ve sonra konuştu:
“Gerçek sevgi ve cesaret, her laneti bozar. Sen, birinin kalbini kazanmalı ve onun samimi bir öpücüğünü almalısın. Bu öpücük, seni yeniden insana dönüştürecektir. Ama bu kişi seni kurbağa halinle de sevmeli.”
Kurbağa Prens, teşekkür etti ve sihirli at ile geri döndü. Yolda, Peri yeniden ortaya çıktı. “Cesur oldun prens,” dedi Peri. “Artık yapman gereken tek şey, seni kalpten seven birini bulmak.”
Kurbağa Prens bir göl kenarında otururken, tesadüfen ormanda yürüyüş yapan nazik bir kız gördü. Kız, kurbağayı görünce gülümsedi ve eline aldı. “Ne kadar tatlı bir kurbağasın,” dedi. Kurbağa Prens, başından geçenleri usulca anlattı. Kız, prensin cesaretine ve nezaketine hayran kaldı.

Ve tam o anda, kurbağayı sevgiyle öptü. Birdenbire, büyü bozuldu! Parlak bir ışık etrafa yayıldı ve Kurbağa Prens yeniden yakışıklı bir genç olarak karşısında belirdi. Kız şaşkın ama mutluydu.
Peri, sihirli at ve Bilge Yaşlı Adam da orada belirdi. Hepsi Kurbağa Prens’i tebrik etti. Artık prens, cesareti ve temiz kalbiyle yalnız laneti bozmakla kalmamış, gerçek sevgiyi de bulmuştu.
Ve birlikte, sonsuza kadar mutlu yaşadılar.