Pamuk Prenses ve Keloğlan’ın Sihirli Yolculuğu

🎧 Pamuk Prenses ve Keloğlan’ın Sihirli Yolculuğu Masalını Sesli Dinleyin

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda güzel bir orman varmış. Bu ormanda, Pamuk Prenses ve yedi cüceler birlikte mutlu mesut yaşarlarmış. Her gün ormanda çalışır, dostça eğlenirlermiş.

Bir gün ormana, kafasında sevgi dolu ama biraz da meraklı bakışlarıyla Keloğlan gelmiş. Elinde eski, yıpranmış bir harita varmış. Haritada, efsanevi Billur Köşk’ün yeri işaretlenmiş. Billur Köşk’ün büyülü güçleri olduğu ve bu güçlerin iyilik için kullanılabileceği anlatılıyormuş.

Pamuk Prenses ve yedi cüceler Keloğlan’a yardım etmeye karar vermişler. Yola çıkmadan önce ormanın bilgelerinden biri olan Nasrettin Hoca’ya uğramışlar. Nasrettin Hoca gülümseyerek demiş ki:

“Sevgili dostlar, yolunuz uzun ve zorlu olacak. Ama unutmayın ki, akıllı olmak cesur olmaktan önemlidir. İhtiyacınız olduğunda bana gelin.”

Böylece, Keloğlan, Pamuk Prenses ve yedi cüceler, Nasrettin Hoca’nın verdiği bazı akıllıca öğütlerle ormanın derinliklerine doğru yürümeye başlamışlar.

Yol boyunca pek çok macera yaşamışlar. Ormanda devasa ağaçların arasında kaybolmuşlar, gizemli sesler duymuşlar, ancak birbirlerine destek olarak yolculuklarına devam etmişler.

Pamuk Prenses ve Keloğlan’ın Sihirli Yolculuğu

Bir gece kamp kurduklarında, gökyüzünde parlayan yıldızlara bakarken, Dede Korkut ormanın gizemli kahramanı olarak ortaya çıkmış. Uzun beyaz sakalı ve bilge bakışlarıyla onlara şöyle demiş:

“Billur Köşk’e ulaşmak için kalplerinizin temiz ve cesaretinizin tam olması gerekir. Yol boyunca karşınıza zorluklar çıkacak ama hiç pes etmeyin.”

Dede Korkut’un sözleri Keloğlan ve arkadaşlarına güç vermiş.

Nihayet gün doğarken, haritada işaretli yere varmışlar. Karşılarında, güneş ışıklarıyla parıldayan Billur Köşk duruyormuş. Köşk o kadar güzelliymiş ki, camdan yapılmış ve içinde sihirli ışıklar dans ediyormuş.

Billur Köşk’ün kapısını açmak için bir bilmece çözmeleri gerekiyormuş. Nasrettin Hoca’nın öğütlerini hatırlayan Keloğlan hemen düşünmeye başlamış. Bilmece şöyleymiş:

“Ben her yerdeyim, her şeyi görürüm, ama beni tutamazsın. Ben neyim?”

Pamuk Prenses hemen cevap vermiş:

“Rüzgar!”

Pamuk Prenses ve Keloğlan’ın Sihirli Yolculuğu

Bilmeceyi doğru cevaplayınca Billur Köşk’ün kapıları açılmış. İçeride, iyilik dolu sihirli bir ışık varmış. Bu ışık, ormana ve insanlara mutluluk ve huzur getirecekmiş.

Keloğlan, Pamuk Prenses, yedi cüceler, Nasrettin Hoca ve Dede Korkut birlikte ormana bu ışığı yaymışlar. Orman daha da güzelleşmiş, hayvanlar mutlu olmuş, insanlar arasında sevgi çoğalmış.

Ve böylece, Keloğlan’ın sihirli yolculuğu, dostluk, cesaret ve bilgelikle sona ermiş. Onlar daima birlikte, yeni maceralara hazır bir şekilde yaşamaya devam etmişler.

Masal burada biter, çocuklar mutlu olur, rüyalarında güzel düşler kurarlarmış.

Masalı Hemen Paylaşın!