Ali Baba ve Kırk Haramiler: Sihirli Ormanın Sırrı

Ali Baba ve Kırk Haramiler: Sihirli Ormanın Sırrı

🎧 Ali Baba ve Kırk Haramiler: Sihirli Ormanın Sırrı Masalını Sesli Dinleyin

Bir zamanlar, sıcak ve güneşli bir köyde Ali Baba adında dürüst ve cesur bir adam yaşardı. Ali Baba, fakir olmasına rağmen kalbi sevgiyle dolu, kimseyi kırmayan bir insandı. Günlerini odun keserek ve köy halkına yardım ederek geçirirdi.

Bir gün Ali Baba, dağdan odun toplamak için yola koyuldu. Yol onu, kimsenin girmeye cesaret edemediği eski bir ormana götürdü. Bu orman, kötülükleriyle meşhurdu. Rivayete göre ormanda dev, cadı, kurt ve kötü kalpli bir kraliçe yaşardı. Kimse oraya adım atmaya cesaret edemezdi.

Ali Baba, ormanın derinliklerine ilerlerken gizemli bir kaya gördü. Kaya birdenbire “Açıl Susam Açıl!” diye bağıran koca gövdeli kırk haraminin sözleriyle açıldı. Ali Baba, korkuyla ağaçların arkasına saklandı ve gizlice izledi. Haramiler, koca sandıklarla altın ve mücevher dolu mağaraya girdiler. Bir süre sonra çıkıp kayayı tekrar kapatarak ormandan uzaklaştılar.

Ali Baba, korkusunu yenerek kayanın yanına geldi. Titreyen sesiyle “Açıl Susam Açıl!” dedi. Kaya yavaşça açıldı ve Ali Baba gözlerine inanamadı: Mağaranın içi altın, mücevher ve değerli taşlarla doluydu. Fakat tam o sırada, kötü kalpli kraliçenin sesini duydu:

“Bu hazineler bana ait!”

Ali Baba ve Kırk Haramiler: Sihirli Ormanın Sırrı

Ali Baba hızla mağaraya saklandı. Kraliçenin yanında kocaman bir dev, pençeleri keskin bir kurt ve korkunç görünümlü bir cadı da vardı. Kraliçe, hain bir gülümsemeyle, “Bu hazinelerle tüm dünyaya hükmedeceğim!” dedi. Cadı ise, “Ve kimse bizi durduramayacak!” diye ekledi.

Ali Baba, onları gizlice dinlerken, üvey annesi Zühre’nin de onlarla iş birliği yaptığını öğrendi. Meğer üvey annesi, Ali Baba’nın iyi kalbini kıskanıyor ve ona zarar vermek istiyordu.

Ali Baba çok korkmuştu ama pes etmedi. Köyüne dönerek cesur birkaç dostuyla konuştu. Köyün yaşlı bilgesi ona cesaret verdi: “Kötülük korkutucudur evlat, ama iyilik ve cesaret kalpten gelirse onu yener.”

Ertesi gün Ali Baba, dostlarıyla birlikte mağaraya geri döndü. Kötü kalpli kraliçe, dev, kurt, cadı ve üvey anne yine mağaranın önündeydiler. Ali Baba ve arkadaşları sessizce bekledi. Kraliçe tam “Açıl Susam Açıl!” diyecekken, Ali Baba öne atıldı.

“Bu hazine kötülük için kullanılmayacak!” diye haykırdı. Cadı hemen büyüler savurmaya başladı, dev koca yumruklarıyla Ali Baba’ya saldırdı, kurt ise hırlayarak dişlerini gösterdi. Ama Ali Baba ve dostları cesaretle savaştılar.

Köyün yaşlı bilgesi, Ali Baba’ya bir sihirli söz fısıldadı: “Sevgi, kötülüğü bozar!” Ali Baba da tüm kalbiyle, “Sevgiyle dolu kalbimle, kötülüğü durduruyorum!” diye bağırdı.

Ali Baba ve Kırk Haramiler: Sihirli Ormanın Sırrı

Birdenbire mağaranın içinden güçlü bir ışık yükseldi. Kötü kalpli kraliçe, cadı, dev ve kurt korkuyla geri çekildi. Üvey annesi Zühre pişman oldu ve gözyaşlarına boğuldu.

Kötülük mağaradan kovuldu, ve mağara sonsuza dek kapandı. Ali Baba ve dostları köye dönerek hazineleri köylülerle paylaştı. Artık köyde kimse fakir değildi.

Ali Baba’nın cesareti ve sevgisi, kötülüğün en büyüğünü bile alt etmişti. O günden sonra köyde herkes Ali Baba’nın ismini saygıyla andı.

Ve anlatılanlara göre, sevgiyle dolu bir kalp, en büyük hazineden bile değerlidir.

Masalı Hemen Paylaşın!