Keloğlan ve Sihirli Masal Diyarı

Bir varmış bir yokmuş, uzak diyarlarda, Billur Köşk’ün hemen ötesinde, rengârenk çiçeklerin açtığı, kuşların neşeyle şarkı söylediği büyülü bir orman varmış. Bu ormanda Prens ile Prenses, yardımsever cüceler ve iyi kalpli Külkedisi birlikte yaşarmış. Günlerden bir gün, Keloğlan bu güzel diyara uğramış. Saçsız başına rağmen aklıyla, dürüstlüğüyle herkesin sevgisini kazanmış.

Bir sabah, bilge bir yaşlı kadın köy meydanına gelip herkesi uyarmış:

“Kötü kalpli Kraliçe, dev, kurt, cadı ve zalim üvey anne güçlerini birleştirip Billur Köşk’ü ele geçirmeyi planlıyor. Eğer onları durduramazsak, tüm masal kahramanlarımızı sonsuza dek karanlığa mahkûm edecekler!”

Bu haberi duyan cesur Prens ve akıllı Prenses hemen harekete geçmiş. Yanlarına Keloğlan’ı, iyi kalpli Külkedisi’ni ve yardımsever cüceleri de almışlar. Yol boyunca Peri onlara sihirli bir değnek vermiş, bir de uçan halı hediye etmiş. Sihirli at ve bilge yaşlı adam da onlara yol göstermeyi teklif etmiş.

Yolculukları kolay olmamış. İlk olarak devler diyarına varmışlar. Burada yedi başlı dev yolu kapatmış. Prens kılıcını çekmiş ama dev çok güçlüymüş. O sırada Keloğlan aklına gelen bir planla devin dikkatini dağıtmış. Akıllı Prenses, peri tarafından verilen sihirli değneği devin ayaklarının altına dokundurunca dev koca bir kayaya dönüşmüş. Böylece yolları açılmış.

Yola devam ederken, kara bir ormanda cadı, kurt ve üvey anne pusuda bekliyormuş. Cadı, Pamuk Prenses’i zehirli elma ile kandırmaya çalışmış. Fakat Pamuk Prenses, Külkedisi’nin yardımıyla elmayı tam zamanında yere atmış. Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’a saldırmak istemiş, ancak sihirli kuş cesurca kurdun önüne uçarak dikkatini dağıtmış ve kurt ormanın derinliklerine kaçmış.

Yolculukları sırasında Nasrettin Hoca ile de karşılaşmışlar. Hoca, fıkralarıyla herkesi güldürmüş ve morallerini yükseltmiş. Hansel ve Gretel, ekmek kırıntılarıyla doğru yolu bulmalarına yardım etmiş. Çizmeli Kedi zekice planlar yaparak, kötü kalpli Kraliçe’nin sarayına gizlice girmelerini sağlamış.

En sonunda, Billur Köşk’ün kapısına ulaşmışlar. Burada kötü kalpli Kraliçe onları bekliyormuş. Kraliçe, ejderhasını çağırmış. Ejderha ağzından alevler saçarken, Keloğlan cesurca öne atılmış ve ejderhayı sihirli lambayla kör etmiş. Bu sırada, uçan halının üstünde Prens ve Prenses, Kraliçe’nin sihir kitabını alıp yırtmışlar. Kitap yırtılınca Kraliçe’nin büyüsü bozulmuş, ejderha da bir anda kaybolmuş.

Sonunda, Billur Köşk yeniden aydınlanmış. Dev, cadı, kurt ve üvey anne sonsuza kadar sürgüne gönderilmiş. Masal diyarı yeniden huzura kavuşmuş.

Kutlama için büyük bir şölen düzenlenmiş. Herkes bir araya gelmiş: Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Pinokyo, Hansel ve Gretel, Çizmeli Kedi, Nasrettin Hoca, Dede Korkut ve diğer kahramanlar… Keloğlan, aklı ve cesareti sayesinde kahraman ilan edilmiş. Prens ile Prenses ise adalet ve sevgiyle masal diyarını yönetmeye devam etmiş.

Ve masallar diyarında iyilik, dostluk ve sevgi her zaman kazanmış.

Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı okuyana, biri anlatana, biri de masal diyarında iyilik uğruna mücadele eden tüm kahramanlara…

Masalı Hemen Paylaşın!