Külkedisi ve Ormanın Kahramanları
Bir zamanlar, uzak diyarlarda güzel ve iyi kalpli Külkedisi yaşarmış. Külkedisi, kötü kalpli üvey annesi ve kardeşleriyle birlikte zor günler geçiriyormuş. Ama o, her şeye rağmen umut dolu ve cesurmuş.
Bir gün Külkedisi ormanda yalnız yürürken, karşısına kocaman bir dev çıkmış! Dev, hırçın görünüyormuş ama aslında yalnızmış. “Merhaba Külkedisi,” demiş dev. “Ben burada yalnızım, arkadaşım olur musun?”
Külkedisi biraz ürkse de, devin içten gelen sesini duyunca korkmamış. “Tabii ki!” demiş. Birlikte ormanda yürümeye başlamışlar.
Yürürlerken, birden kötü kalpli cadı ortaya çıkmış. “Bu devle arkadaş olamazsın!” diye bağırmış cadı. “O seni koruyamaz, seni kurtlar yiyecek!”
Tam o anda, ormanın derinliklerinden bir kurt çıkmış ve Külkedisi’ne doğru yaklaşmış. Külkedisi korkudan titremiş. Tam kurt ona bir adım daha yaklaşırken, yanlarında beliren biri olmuş: Nasrettin Hoca!

Hoca, elinde bastonu ile kurtun önüne çıkmış ve gülümseyerek demiş ki: “Ey kurt! Külkedisi’ne zarar vereceğine, gel beraber bir güzel şaka yapalım. Böylece eğleniriz!”
Kurt şaşırmış ama Hoca’nın neşeli hali onu yumuşatmış. “Peki,” demiş kurt, “ama önce devle de tanışayım.”
Tam o sırada Dede Korkut da ormanın başka bir köşesinden gelmiş. Elinde sazıyla, huzur dolu bir sesle başlamış anlatmaya: “Ey gençler, dostluk her şeyden önemlidir. Kötü kalpli cadı, sizi ayırmak ister ama birlikte olursanız hiçbir tehlike size zarar veremez.”
Külkedisi, dev, kurt, Nasrettin Hoca ve Dede Korkut, cadının oyunlarını bozmaya karar vermişler. Cadı büyüsünü yapmaya çalıştığında, dev onu kocaman eliyle itmiş. Kurt hızlıca cadının çevresinde dönüp dikkatini dağıtmış. Hoca komik fıkralar anlatarak cadıyı gülmekten büyüsünü unutturmuş. Dede Korkut’un güzel şiirleri ise ormanı huzurla doldurmuş.

Sonunda cadı, yaptığı büyüler bozulunca kızmış ve kaçmış. Orman tekrar eski sakinliğine kavuşmuş.
Külkedisi artık yalnız değilmiş. Yanında gerçek dostları varmış: dev, kurt, Nasrettin Hoca ve Dede Korkut. Hep birlikte mutlu bir hayat sürmeye başlamışlar.
Ve Keloğlan? O da bu macerayı duyunca hemen gelmiş ve hepsi ormanda büyük bir şenlik yapmışlar. Keloğlan’ın şakaları, Hoca’nın hikayeleri, Dede Korkut’un ezgileriyle geceyi neşeyle tamamlamışlar.