Parmak Kız ve Sihirli İneğin Sırrı
Bir varmış bir yokmuş, uzak diyarların birinde, bir kadının avuç içi kadar küçük, Parmak Kız adında sevimli bir kızı varmış. Parmak Kız, küçücük bedenine rağmen büyük bir cesarete ve kocaman bir kalbe sahipmiş.
Bir gün, Parmak Kız, köylerinin biraz dışında bulunan çiçeklerle kaplı bir çayıra gitmiş. Orada, tüyleri inci gibi parlayan bembeyaz bir inek görmüş. Bu inek, köyde “Sihirli İnek” olarak biliniyormuş. Rivayete göre, bu inek yalnızca iyi kalpli insanlara kendisini gösterir ve onlara mucizeler armağan edermiş.
Parmak Kız, Sihirli İnek’in yanına yaklaşmış ve nazikçe başını okşamış. Sihirli İnek, büyük gözleriyle Parmak Kız’a bakmış ve ona usulca fısıldamış:
“Cesur kız, köyünü büyük bir tehlike bekliyor. Kötü kalpli bir Büyücü, ormanın derinliklerinden gelerek köyünüzün suyunu kurutmak istiyor. Ancak sen bu felaketi engelleyebilirsin.”

Parmak Kız önce korkmuş ama sonra derin bir nefes alarak cesaret toplamış. “Peki, ne yapmalıyım?” diye sormuş. Sihirli İnek, ona bilge yaşlı kadının yanına gitmesini söylemiş. Çünkü sadece o, Büyücü’nün zayıf noktasını biliyormuş.
Ertesi sabah Parmak Kız, minik adımlarıyla yola koyulmuş ve ormanın en derin köşesindeki kulübede yaşayan bilge yaşlı kadının yanına gitmiş. Kadın, uzun beyaz saçları, gülümseyen yüzü ve derin bakışlarıyla Parmak Kız’ı karşılamış.
Parmak Kız olan biteni anlatınca, bilge yaşlı kadın başını sallamış:
“Büyücü’nün kalbinde küçücük bir iyilik tohumu var. Eğer o tohumu ortaya çıkarabilirseniz, Büyücü kötü planından vazgeçer.”
Parmak Kız, biraz korkarak ama kararlılıkla ormanın daha da derinliklerine, Büyücü’nün yaşadığı karanlık mağaraya gitmiş. Mağaranın kapısında kocaman bir kapı tokmağı varmış ve Parmak Kız, minicik elleriyle onu zor da olsa çalmış.
Kapı açılınca karşısına uzun siyah pelerinli, keskin bakışlı Büyücü çıkmış. “Sen de kimsin?” diye gürlemiş Büyücü.
Parmak Kız, korkusunu bastırarak yüreğindeki tüm sevgiyle konuşmuş:
“Köyümüze zarar verme, lütfen! Sende de iyilik olduğuna inanıyorum.”
Büyücü bir an duraklamış. Kimse ona daha önce böyle sözler söylememiş. Parmak Kız’ın sözleri kalbindeki küçücük iyilik tohumunu uyandırmış. Büyücü’nün gözleri yumuşamış ve bakışları değişmiş.

“Senin cesaretin ve içtenliğin kalbime dokundu,” demiş Büyücü. “Suyunuzu kurutmayacağım. Hatta köyünüzü bollukla bereketlendireceğim.”
Büyücü ellerini kaldırmış ve sihirli sözcükler fısıldamış. O anda köyün derelerinden tertemiz sular fışkırmış, tarlalar yemyeşil olmuş.
Parmak Kız, Büyücü’ye teşekkür ederek köyüne dönmüş. Köylüler, onun cesaretine ve iyi kalbine hayran kalmış. Sihirli İnek de ona minnettarlıkla bakmış.
O günden sonra Parmak Kız, küçücük bedenine rağmen büyük bir yüreğe sahip olduğunu herkese kanıtlamış ve köyün kahramanı olmuş. Köy de dostluk, sevgi ve iyilikle dolu mutlu bir yer olarak yaşamaya devam etmiş.
Ve masal burada bitmiş, gökyüzünde bir yıldız daha parlamış.